15 Ağu 2011

SADAKA TAŞLARI GİBİ ‘İHTİYAÇ DOLABI’DA BİR VAKIF GELENEĞİ



Ankara'nın Beypazarı ilçesindeki Abbasların Konağı'nda bulunan ihtiyaç dolabı ve kapısı geleneği, geçmişten bugüne zenginle fakir arasında köprü olmayı sürdürüyor. Konak, restore edildikten sonra Yaşayan Müze olarak hizmet veriyor.

Beypazarı, tarihi konakları ile ünlü bir ilçe. İlçede bulunan tarihi konaklar yaklaşık 150-200 yıllık geçmişe sahip. Tarihi konakları, 200 yıllık çarşısı, yöresel yemekleri ve el sanatları ile adeta açık hava müzesi olan ilçe; sosyal dayanışmanın en güzel örneklerini geçmişten bugüne taşıyor.


Ramazan ayında ziyaretçi sayısı artan Beypazarı'nda, turistleri en fazla etkileyen olaylardan biri de konak mutfaklarından sokağa açılan 'ihtiyaç dolabı' adı verilen döner yemek dolapları. Maddi durumu iyi olan ilçe sakinleri, evlerinin mimari projesini, yardıma muhtaç vatandaşlara yapacakları yardımları da hesaba katarak tasarlamış. Bu nedenle konaklara, 'İhtiyaç Kapısı' dedikleri farklı giriş kapısı ile 'İhtiyaç Dolabı' diye adlandırdıkları döner ekmek dolapları konulmuş. 150 yıllık geçmişe sahip Abbasların Konağı'nın sahibi Abbas Zade Ali Efendi bu ince düşüncenin güzel bir örneğini sergilemiş. Ali Efendi, konağı inşa ederken bahçesine bir mutfak yaptırır. Bu mutfakta pişirilen kazanlar dolusu yemek, farklı bir mimari özellikle insanları incitmeden ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı.


Muhtaç kimse, konağın ihtiyaç kapısına gelip ihtiyaç dolabına vurduğunda mesajı alan mutfak çalışanları döner yemek dolabını açıp orada bulunan boş tabağa pişirilen yemekten doldurup dolabı çeviriyor. İhtiyaç sahibi de sıcak yemek dolan tabağını alarak incinmeden konaktan ayrılıyor. İhtiyaç sahibi, kaç kişilik yemek istiyorsa dolabın kapısına o kadar vuruyor. İnsanlar seslerinden birbirini tanımasın diye konuşma kesinlikle olmuyor. Dolabın yarıdan fazlası kapalı olduğu için yemeği veren ile ihtiyaç sahibi birbirini görmüyor. Bu sayede ev sahibi kime yardım ettiğini bilmediği gibi, muhtaç kimse de evin avlusuna dahi girmeden incitilmedin ihtiyacını gidermiş oluyor.


Beypazarı'nın tarihi turistik mekânlarını gezmeye gelen vatandaşlar, 'Yaşayan Müze'deki ince düşünce karşısında şunları söyledi:


"Sağ elin verdiğini sol elin görmediği düşünceye hayran kalmamak elde değil. Bu düşünce san muhtaç sahibinin gözüne bakarak yardım yapıyor. Bakışları ile tüm yardımseverlerin kılavuzu olmalı. Günümüzde yardım yapan çoğu ‘yardım yapan benim’ şeklinde imada bulunuyor. Ecdadımızın bu ince davranışı ile asaleti ortaya çıkıyor."


İlçeyi ziyarete gelen turistler, yaklaşık 150 yıl önce yapılan Abbasların Konağı'ndaki bu güzel sosyal dayanışma örneğini "Yaşayan Müze"' uygulamasıyla görme imkânı buluyor. Sağ elin verdiğini sol elin görmediği bu ince davranışa, özellikle yabancı turistler büyük hayranlık duyuyor.


www.trt.net.tr 14.08.2011 18:22:03

Hiç yorum yok: