9 Tem 2010

Ahmet SAKA Hoca, Dualarla Hakk’a Uğurlandı

Geçtiğimiz gün hayatını kaybeden Hocaların Hocası Hacı Ahmet SAKA hocamız, bugün Cuma namazından sonra dualarla Hakk’a uğurlandı.

Geçtiğimiz gün hayatını kaybeden, Trabzon’un yetiştirdiği en değerli ve meşhur, halk tarafından en çok sevilen ve en önemli ilim, bilim ve eğitimcilerimizden biri olan, milletvekili, bakan, iş adamı, bürokrat, profesör, mühendis, öğretmen ve daha birçok dalda iştigal eden zevatın hocası, HOCALARIN HOCASI olarak ün yapan ve matematiğin her dalında ve İslami ilimlerde bir deha olan, İslami inancını en sade ve en güzel ve mütevazi bir şekilde bedenen ve ruhen bizzat yaşayan büyük tevazu sahibi, Karadeniz Teknik Üniversitesinin(KTÜ) emekli Öğretim Görevlisi ve Lineer Cebir, Yüksek Matematik ve Analitik Geometri gibi derslerin hocası Ahmet SAKA hoca, Trabzon Merkez İskenderpaşa camiinde ebediyete uğurlandı.

Trabzon Lisesi'nde ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Uzun yıllar eğitimci olarak büyük hizmetleri olan Hocaların Hocası Merhum Ahmet SAKA(96) için bugün saat 10.30’da Karadeniz Teknik Üniversitesi(KTÜ) Rektörlük Binasında düzenlenen töreninin ardından İskenderpaşa Camisi’nde Cuma Namazının edasını müteakiben büyük bir cemaatin iştiraki ile kılınan cenaze namazının ardından Trabzon Merkez Bahçecik (Kindinar) Mahallesindeki aile Mezarlığında dualarla defnedildi.

Merhum Ahmet SAKA’nın Cenaze Namazı’na ailesi ve yakınlarının yanı sıra, Trabzon Valisi Dr. Recep KIZILCIK, Trabzon Belediyesi Başkanı Dr Orhan Fevzi GÜMRÜKÇÜOĞLU, AK Parti Trabzon Milletvekili Mustafa CUMUR, Akçaabat Belediyesi Başkanı Şefik TÜRKMEN ve eski öğrencileri katıldı.

Benim de 1971 ve 1972 yıllarında KTÜ de hocam olan Hocaların Hocası Hacı Ahmet SAKA Hocamıza Allah’tan rahmet, kederli ailesine, eğitim camiasına, onu çok seven öğrencilerine ve sevenlerine sabırlar dileriz.

AHMET SAKA KİMDİR?

1914 yılında Trabzon’un Akçaabat İlçesi’nde doğdu. Babası Mehmet Efendi, annesi Halime Hanım’dır.

1930 yılında Cumhuriyet İlkokulu’ndan, 1936 yılında Trabzon Lisesi’nden mezun oldu. Yüksek öğretimini 1940 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü’nde tamamladı.
Ardından da 1940 yılında Kırklareli Topçu Birliği’nde başladığı askerlik eğitimini, 103. Topçu Alayında yedek teğmen olarak Hadımköy, Büyükçekmece’de sürdürdü. Sonra, askerlik görevini Konya Kuleli Askeri Lisesi’nde matematik öğretmeni olarak tamamladı.

Askerlik dönüşü 1943 yılında Trabzon Lisesi’ne Matematik öğretmeni olarak atandı. Bu görevi kesintisiz olarak 1963 yılına kadar devam etti. Bu tarihler arasında lisede matematik öğretmeni olarak görev yaparken Trabzon’da yeni açılan Sağlık Koleji’ndeki matematik derslerini verdi.

Daha sonra Erkek Sanat Enstitüsü’nde açılmış olan Tekniker Okulu’nda matematik derslerini vermek üzere görevlendirildi. Ticaret Lisesi’nin cebir, geometri, astronomi ve matematik derslerini yürüttü. İmam Hatip Lisesi’nde matematik derslerine girdi. Matematik alanında Trabzon’da otorite olarak kabul edildi ve Trabzon Lisesi’nin temel öğretmenleri arasına girdi.

02 Aralık 1963’de Karadeniz Teknik Üniversitesi, Temel Bilimler Fakültesi, Matematik Bölümü’ne Yüksek Matematik Öğretim Görevlisi olarak atandı. Üniversitenin Maşatlık’taki geçici barakalarında ilk ders verenler arasında Ahmet SAKA hoca da yer aldı. 1879 yılına kadar KTÜ deki bu görevine devam etti.

01 Ağustos 1979’da yaş haddinden emekliye ayrıldı. 1979’dan 1991’e kadar sözleşmeli olarak Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde ders vermeye devam etti.
Bu görevlerinin yanında 1963-1967 yılları arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde ilk olarak kurulan Satın Alma Komisyonunun Başkanlığını yaptı. Üniversitenin kuruluşunda gerekli malzemelerin alınmasında çalıştı. Karadeniz Teknik Üniversitesi kitaplığının kuruluşunda görev aldı.

Prof. Dr. Mehmet Polat SAKA olan dahil Ahmet SAKA, evli 3 çocuk babasıydı. Okumaya ve araştırmaya çok meraklı olan merhum Ahmet SAKA’nın çok zengin bir kütüphanesi bulunmaktadır.

İlk çıkan KTÜ Dergisinde “Boyutlar” başlıklı makalesi yayınlandı ve bilim dünyasında çok büyük ilgi gördü. Ege Üniversitesince çıkarılan Dergi’de çok sayıda matematik üzerine makaleleri yayınladı.

Emeklilik sonrası yaşantısı

Eşi Selçuk Hanım’ın ölümünden sonra, zamanını Bahçecik Mahallesi’ndeki evinde mutlu ve sakin bir şekilde geçirir. Zaman zaman çarşıya, esnafa, pazara iner, camideki vakit namazlara katılırdı.
Ancak TOKİ tarafından evlerinin bulunduğu saha toplu konut alanına açılmıştı. Epey sıkıntı yaşadı. Zaman zaman karar merciinde bulunan öğrencilerinden şikâyetçi oluyordu. Nihayet TOKİ ile anlaştı ve Tanjant KAREMAR civarındaki yeni evlerine taşınmıştı. O artık dalından koparılmış bir çiçek gibi idi. Yarım yüzyıl yaşadığı evinden mahallesinden, eş, dost ve arkadaş ve akrabasından zoraki koparılmıştı. Bu durum onun yaşantısındaki düzeninin bozulmasına yol açmıştı. Zaten eşine olan sevgisi ve muhabbeti ve onun yerini hiçbir şeyin dolduramaması onu çok sarmıştı. Bir de üstüne üstlük evinden barkından ayrılmak zorunda kalması onun için büyük yıkım olmuştu.

Onun ilme, bilime ve hayata bakışı daima İslami açıdan olmuştur. İnançlı ve çok dindar bir insandı. Tıpkı çağdaşı merhum İsmail Hakkı BERMEN hocamız gibi inancı çok güçlü, Hak ve hakikat dostu hocalarımızdandı. Allah(C.C.) adını dilinden hiç düşürmeyen, mütevazi ve inandığı değerleri her ne pahasına olursa olsun savunan bir insandı.

Öğrenciler arasında onun dindarlığını ve Hak dostu oluşundan yararlanmak isteyen öğrencileri zaman zaman olurdu. Analitik Geometri dersimize geliyorlardı. O tarihlerde İnşaat, Jeodezi, Makine, Elektrik ve Jeoloji bölümleri birlikte derslere girerdik. Bir gün derse geç geldi. Sınıfa girerken yüzü kıp kırmız kesilmişti. Sınıfta kısa bir dolandı. “Yahu çocuklar bunu yapmayın” dedi. “Bir arkadaşınız yazılı kağıdına ‘Ne olur hocam, Allah rızası için bana geçer no ver’ diye yazmış. Ben şimdi onu nasıl geçirmeyeyim. Ne olur bunu lütfen yapmayın. Mecburen o arkadaşınıza geçerli not verdim, ancak rahat değilim” dedi. Üzüntüsünü belirtikten sonra derse başlamıştı.

Onun öğrencileriyle ilişkileri babacanca idi. Her soruya cevap verir. Diğer matematik derslerinde hocalarımızın çözemediği problemleri çarçabuk çözer, en güzel şekilde bizlere anlatırdı.
O öğrencileri unutmadı, unutamadı. Nerede bir öğrencini görse muhabbeti koyulaştırır, sohbetin bitmesini bir türlü istemezdi. Çeşitli nedenlerle dinleyenlere “bak bu benim öğrencindi” diyerek, memnuniyetini belirtmekten büyük haz duyardı. Konuşmaları hep ölçülü ve özenli idi. Hep Allah-u Teâlâ’nın ve Peygamberimizin sevgisi ile içleri donatılmış olurdu. Ondan öğrencileri olarak çok şeyler öğrendik.

Allah ondan razı olsun. Mekânı Cennet olsun. İnşallah…

HABERve FOTO : Muhammet YAVRUOĞLU
CENAZE FOTO : Muammer MAZLUM
CENAZEDEN GÖRÜNTÜLER.






Hiç yorum yok: