28 Şub 2011

TRABZON’DA YEŞİLAY HAFTASI VE YEŞİLAYSPOR TAKIMI

HOŞSADÂ




MUSTAFA YAZICI
Araştırmacı Yazar

 
TRABZON’DA YEŞİLAY HAFTASI VE YEŞİLAYSPOR TAKIMI

Sevgili okuyucular!

Bir hayalden bahsetmiyorum, bir gerçekten bahsediyorum. Yeşilay Haftasındayız. Ve de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sn. Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Hukuk Müşaviri Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Rizeli Avukat Sn. Muharrem BALCI Bey Trabzon’da.

Türkiye çapında yayınlanan ve Dünyanın her tarafında Dünya Sağlık Örgütü yayınları gibi okunan TÜRKİYE YEŞİLAY DERGİSİ’nin son sayısında birlikte fotoğrafları da var. Bugün Saat 13’te Hamamizâde İhsan Bey Kültür Merkezinde Trabzon Yeşilay İl Temsilciliğinin sunacağı Yeşilay Etkinlikleri programına katılacak. Trabzon Valisi Sn. Recep KIZILCIK, Trabzon Belediye başkanı Sn. Orhan Fevzi GÜMRÜKÇÜOĞLU ve birçok daire âmirleri, basın mensupları, öğrenci ve öğretmenler, veliler, Yeşilay gönüllüleri eğitim ve sağlık camiası temsilcileri, haftanın sponsorları ve de zararlılarla mücadeleye çalışan vatandaşlarımız orada olacak.

Dahası var: Bu zengin programdaki panelde sadece Trabzon’da, Karadeniz’de ve Türkiye’de değil, kendi branşlarında dünyaca tanımış dört dünya otoritesi konuşmacı insan görüşlerini kamuoyuna ilmen açıklayacak...

Adları şöyle:

1-Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Av. Muharrem Balcı,

2-Trabzonspor’un “BEN SPORDAKİ BAŞARILARIMI ZARARLI ALIŞKANLIKLARDAN UZAK DURUŞUMA BORÇLUYUM“ diyen dünyaca meşhur spor hocası Şenol GÜNEŞ,

3-T.B.M.M. Sağlık Komisyonu Başkanı ve Sağlıktan sorumlu Trabzon Milletvekili Prof.Dr. Cevdet ERDÖL,

4-K.T.Ü. Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tevfik ÖZLÜ,

5-Ayrıca, Karikatürleriyle Uluslar arası manada tanınan ve Karikatür sanatıyla Yeşilaycılığa Türkiye’de en çok hizmet eden Trabzonlu Karikatürist Harun YAVRUOĞLU,

bu çok önemli törende yeni yapılan Hamamîzâde İhsân Bey Kültür Merkezi’nin girişindeki Sanat Salonunda Muhteşem bir Yeşilay Karikatür Sanat Sergisi açtı.

Bu büyük oturumun başkanlığı tarafımdan yapılacaktır. Bu büyük Organizasyonu bizlere hazırlayan Yeşilay Trabzon İl Temsilcisi Mehmet Emin ŞAHİN beye, sponsorlarına, birlikte emeği geçen herkese huzurlarınızda özellikle teşekkürler ediyor ve tarihî tebriklerimi, sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.

Trabzon için ne büyük imkân!

Bu nedenle, bugün Yeşilay Haftanızı cân-ü gönülden kutlayarak, sizleri bu etkinliklere bekliyoruz.
Yeşilay Haftasıyla ilgili olarak 28 Şubat 2011 Salı günü saat:13.15 ‘de KUZEY TV’de konuklarım Yeşilay Trabzon İl Temsilcisi Mehmet Emin Şahin ve Karikatürist Harun Yavruoğluyla çok güzel bir TV Programı da yaptık.. Yeşilay Haftası kutlamalarına Trabzon basını da çok ilgi gösterdi. Zira, zararlı alışkanlıklarla mücadele ilmî bir insanlık ve sağlık davası olarak bütün Dünya devletleri tarafından benimsenmiştir. Bu nedenle biz bu konuda geç kalamayız. Hatta en önde olmalıyız.

Ne var ki, çok önemli bir gerçeğe daha kayıt düşüyorum. O da şudur: Madem ki spor, sağlık kültür ve ilim şehri Trabzon’dayız. SPOR ŞEHRİ TRABZON’DA YEŞİLAYSPOR ADLI, ZARARLI ALIKANLIKLARDAN KURTARICI BİR SPOR TAKIMI KURULAMAZ MI? Bu, gençlerin ilgisini çekmez mi? İllâ da futbol değil, güreş, yüzme, Judo, voleybol v.s. de olabilir.

Türkiye’nin başka illerinde, meselâ: İstanbul’da ve Kütahya’da kurulmuş.. Asıl Trabzon’da kurulması gerekmez miydi? Trabzonspor’un Şampiyonluğa gittiği yerde Yeşilayspor yakışmaz mı? Trabzon Zararlı alışkanlıklarla mücadeleye ençok önem veren şehirlerden biri olduğuna göre bu bakımdan da uyumlu olmaz mı? Üstelik T.B.M.M. Sağlık Komisyonu Başkanı da Trabzon Milletvekili.

Türkiye Yeşilay Cemiyeti yayınlarında Trabzon’a özellikle itibar ediyor. Tâ 1947 tarihli Trabzon Halk Gazetelerindeki Trabzon Yeşilaycılığının belgeleri bile elimizde.

Dünya Sağlık Örgütü de Yeşilaycılığın zararlılarla mücadelesine hayran. Bunun sporu da gerekli. Takıma Yeşilayspor da diyebilirsiniz. Yeşilay Spor da diyebilirsiniz. İkisi de mümkün.. Başka şehirlerde on yedi yaşın altındaki çocuklardan ne güzel Yeşilayspor takımları kurulmuş. Kütahya’da Amatör Ligde oynayan Yeşilayspor futbol takımı bile var. Ya…?

Bu seslenişi duyan Yeşilay gönüllüleri Trabzon’da Yeşilayspor’u kuracaklarına inanıyorum. Sizlere şu müjdeyi de veriyoruz: Geçen sene Yeşilay Haftasında sizlere Hamamîzâde İhsan Bey Kültür Merkezinde sözünü verdiğimiz “TRABZON’DA YEŞİLAYCILIK” adlı yaklaşık üç yüz sayfalık kitabın basılmasını da Trabzon Belediye Başkanlığımız -zararlı alışkanlıklarla mücadelenin Trabzon’daki Belgeseli olarak- taahhüt ettiler. Bu törendeki resmî sağlık ve kültür hâtıralarını da ilâve ettikten sonra yayınlanacaktır.

Kendilerine şimdiden şahsım, Trabzon Yeşilay İl Temsilciliği ve sizlerin adına şimdiden teşekkürlerimi arz ediyorum. Bu vesile ile bu haftaya katılan ve Yeşilayspor’u Trabzon’da da kuracak olan, zararlı alışkanlıklarla mücâdele eden tüm Yeşilay gönüllülerini ve konuklarımızı kutluyorum. Hasseden Trabzon’a özel olarak teşrif eden Yeşilay Genel Başkanımızı bütün Trabzon ve Trabzonlular ve de Yeşilay gönüllüleri adına-sizlerin şahsında- sevgi ve saygılarımla cân-ü gönülden selâmlıyorum..

HOŞSADÂ

MUSTAFA YAZICI – 28.02.2011
Araştırmacı Yazar

“TEMEL HAK ve HÜRRİYETLERE ÖNEM VERİYORUZ”


Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, İçişleri Bakanlığı ve Danimarka Dış İlişkiler Bakanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü “Türkiye Siyasi Kriterleri Programı” çalıştayına katıldı.



Çalıştaya Vali Kızılcık’ın yanı sıra Türkiye Siyasi Kriterler Programı Danışmanı John Richard Wood, Mülkiye Başmüfettişi Ferda İleri, vali yardımcıları, ilçe kaymakamları ve il kolluk kuvvetleri üst düzey personeli katıldı.


Çalıştayın Trabzon’da düzenlenmesinden dolayı duyduğu memnuniyetini dile getiren Vali Kızılcık,


“İçişleri Bakanlığımız ile Danimarka Dışişleri Bakanlığı’nın insan hakları başta olmak üzere, aile içi şiddet, yönetişim ve diğer alanlarda AB İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları ve çağdaş uygulamalar içeren bu güzel çalıştayının Trabzon’da düzenlenmesinden dolayı büyük memnuniyet duymaktayım. Bildiğiniz gibi 21. yüzyıl temel hak ve hürriyetlerin ön planda olduğu, kısacası katılımcı demokrasinin geçerli olduğu bir yüzyıldır” şeklinde konuştu.


21. yüzyılın katılımcı demokrasi ruhu içerdiğini kaydeden Vali Kızılcık, temel hak ve özgürlükler alanında idare olarak kendilerine büyük görevler düştüğünü ifade ederek,


“21. yüzyılda geçerli olan yönetim anlayışının bir gereği olarak bizlere de bu değerlerin sağlanmasında çok önemli görevler ve sorumluluklar düşmektedir. Bu konuda çok hassas olmamız gerekmektedir. Devletimizin son yıllarda benimsemiş olduğu işkenceye sıfır tolerans gereğince şu anda ülkemizde işkenceden bahsedilen bir durumun olmadığını memnuniyetle görmekteyiz. Nitekim bizler artık devlet olarak bireylerin sadece temel hak ve hürriyetlerini korumak yönünde değil, daha da ileriye giderek temel hak ve hürriyetlerin geliştirilmesi ve kullanımlarının arttırılmasını hedeflemekteyiz” dedi.



Kolluk kuvvetlerinin de temel hak ve hürriyetlerin kullanımı yönünde hassasiyetle görev yapmaya çalıştığının görüldüğünü dile getiren Vali Kızılcık, AB İnsan Hakları Mahkemesi’ne bu nedenle giden davaların son derece sınırlı olduğunu, buradaki en büyük payın temel hak ve hürriyetlerin kullanılması anlayışının özümsenmesinden kaynaklandığını söyledi.


Temel hak ve hürriyetlerin korunması yönünde idare olarak kendilerine düşen görevin bilincinde olduklarını kaydeden Vali Kızılcık, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:


“Toplumumuzun temel problemlerinden olan ve son dönemde özellikle aile içi şiddet ve çocuk haklarının daha fazla korunması ve geliştirilmesi yönünde de mülki idare olarak görev üstlenmemiz gerektiğini biliyoruz. Geçmişte aile içi şiddetin ‘kol kırılır yen içinde kalır’ mantığı gereğince dışarıyı aksettirilmesi ayıp olarak düşünülüyordu. Temel hak ve hürriyetler konusunda devletin rol üstlenmesi gerektiği düşüncesinden hareketle de bu alanda yasal düzenlemeler yapılmaya başlanmıştır.”


Öte yandan İçişleri Bakanlığı ve Danimarka Dış İlişkiler Bakanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü “Türkiye Siyasi Kriterleri Programı” çalıştayının 2 gün süreceği belirtildi.

(VB – 28.02.2011 Pazartesi)

ESNAF KEFALET KOOPERATİFİ OLAĞAN MALİ KONGRESİ YAPILDI


Akçaabat Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi olağan mali kongresi yapıldı.



www.medyatrabzon.com - 27 Şubat 201


Kooperatif binasında üyelerin katılımıyla gerçekleşen kongreye Akçaabat Belediye Başkan Vekili Beytullah Ertem, Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Yaşar Sivrikaya, Vakfıkebir Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Ali Öztürk, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.


Genel Kurulda bir konuşma yapan Akçaabat Esnaf Ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifi başkanı Osman Zeki Alşan, esnafın aldığı kredileri kriz nedeniyle ödeyemez duruma geldiğini söyledi.


Alşan: “Çok zor ve sıkıntılı 2 yıl geçirdik. Bu zor dönemde hepimizin işlerinde azalma olmuş ve kriz dolayısıyla işlerimiz olumsuz yönde etkilenmiştir. Bu durumdan dolayı esnafımız almış olduğu krediyi ödeyemez duruma gelmiştir” dedi.


Trabzon’da açılan büyük alışveriş merkezlerinin de Akçaabat’a olumsuz etkileri olduğunu ifade eden başkan Alşan;


“Akçaabat’tın Trabzon’a çok yakın olması nedeniyle birçok vatandaşımız alışveriş işin Trabzon’u tercih etmektedir. Akçaabat’ta kalanlar ise veresiye alışveriş yapanlar olmuştur. Bu durum esnafımızı olumsuz etkilemiştir” şeklinde konuştu.


Divan Başkanlığını Akçaabat Esnaf Ve Sanatkârlar Odası Başkanı Yaşar Sivrikaya’nın yaptığı mali kongrede Akçaabat Esnaf Ve sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifi’nin 2010 yılı gelir ve giderlerinin 254.422,07 TL olarak kabul edildi.


Kongrede denetleme kurulu üyeliklerine Aslan Boğoçlu, Muhammet Köse ve Bilgehan Şimşek’in getirilmesine de oy birliği ile karar verildi.


www.medyatrabzon.com - 27 Şubat 2011 - 17.57

“KOPYALA-YAPIŞTIRA CEZA GELİYOR”


Haberi Ulusal ve Mahalli Basında ve Medyada Büyük Yankı Buldu.


İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız’ın, 18 Şubat 2011 Cuma günü Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde verdiği Telif Hakları konferansından sonra Kahramanmaraş Anadolu Ajansı muhabiri İsmail Hakkı Demir’e Telif Hakları ve Korsanla ilgili verdiği demeç, ulusal ve mahalli basınla, internet sitelerindeki haber portallarında büyük yankı buldu. Onlarca gazetede haber olan demeç, yüzlerce internet sitesine eklendi ve internet üzerindeki forumlarda tartışılmaya başlandı.

Konuyla ilgili olarak birkaç ulusal televizyona açıklamalarda bulunan İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız,

“Telif hakkı kavramının bilinmediğini, insanların internet üzerinde 5846 sayılı kanunu çok rahat bir şekilde ihlal ettiklerini, eser sahibinden izin alınmadan hiçbir şekilde bir eserin kopyalanamayacağını ve çoğaltılamayacağını, internette insanlarımızın “kopyala-yapıştır” işlemini bu yasadan habersiz yaptıklarını ve telif hakkı kanununu ihlal ettiklerini ama şu an tasarı halinde olan 5846 sayılı kanunda yakın zamanda güncellemeler yapılacağını ve konuyla ilgili cezai müeyyidelerin gelebileceğini” söyledi.

HABER METNİ:

KOPYALA-YAPIŞTIRA CEZA GELİYOR


KAHRAMANMARAŞ (AA) - Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun kapsamının genişletileceği, eser sahibinden izin almadan bilgi kullanan internet sitelerine ağır yaptırımlar uygulanacağı bildirildi.


Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız, Kahramanmaraş AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1986 yılından bu yana telif haklarının ihlali ve korsana karşı mücadele ettiklerini belirterek, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun yakın bir zamanda kapsamının genişletileceğini belirtti.

Yeni düzenlemede internette ilgili güncellemelerin de yer alacağını kaydeden Parmaksız, şöyle konuştu:

“İnternet konusunda ihlal çok fazla ve yaptırım yok. Onun ilgili yaptırım ve ağır cezalar geliyor. Özellikle internette ’kopyala-yapıştır’ yöntemiyle yapılan ihlallere karşı da yeni müeyyideler uygulanacak.

Baktığımız zaman hak ihlalinin en çok internette meydana geldiğini görüyoruz. Bir eseri, sahibinden izin alınmadan kopyalamak, çoğaltmak ve yayımlamak yasaktır, ama bu internette daha çok oluyor.

Bu “kopyala-yapıştır” meselesi nedeniyle önümüzdeki günlerde çıkacak yasa ile insanların çok canı yanacak.

Artık şahsınıza ait olmayan bir eseri kopyalayıp yapıştıramayacaksınız. Yapıştırıp onu kullandığınız zaman cezai müeyyideler olacak.”

İnternet sitelerinin reklamdan para kazandığına dikkat çeken Parmaksız, “Nemalanma varsa telif de vardır. Yasa ile nemalanma ya da eser sahibinden izin almadan kullanılan bilgileri tespit ettiğimiz taktirde, o site kapatılacak ve ağır para cezaları gelecek.

Müeyyidelerde para cezası var, hapis cezası var ve internet sitelerini kapatma var. İnternet sitelerine birkaç günlük süre de tanınıyor. Ama düzeltmezse cezai müeyyide daha da artıyor” diye konuştu.

İLETİŞİM ADRESİNE BAKMAYAN SİTEYE DE CEZA

Türkiye’de yüz binlerce internet sitesi oluşturulduktan sonra atıl bırakıldığını anlatan Parmaksız, bununla ilgili yeni gelişmelerin de olduğuna dikkati çekti.




“Çıkacak kanunda yeni bir şey daha var” diyen Parmaksız, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir internet sitesinde hak ihlali varsa ve ben ihlali o sitenin iletişim adresine e-mail atıp ’üyemizin eserini kullandınız bunu buradan kaldırın’ dediğimde bu mailime cevap vermezse bile cezai müeyyide uygulanacak. Bir şahıs site kuracak ama hiç bir şekilde iletişim adresi vermeyecek veya maillerine bakmayacak. Böyle bir şeyi kabul etmiyoruz. Eğer sen bir site yaptıysan iletişim unsurunu göz önünde bulunduracaksın” dedi.


“EV VE ARABA GİBİ ESERLERİNİZE DE SİGORTA YAPTIRIN”

İLESAM olarak yazarların ve eser sahiplerinin birbirlerine sahip çıkmasını istediklerini ifade eden Parmaksız, şunları kaydetti:


“Eser sahipleri eserlerine mutlaka sahip çıksınlar. Bunun için de alanlarıyla ilgili gidip meslek birliklerine üye olsunlar. Çünkü biz İLESAM olarak 3-5 yıllık değil, 100 yıllık bir üyelik yapıyoruz.

Kişi yaşarken haklarını korumaya devam ettiğimiz gibi kişi öldükten sonra da 70 yıl biz onun hakkını korumaya devam ediyoruz. Yani bu gün eserimiz talep görmeyebilir. Eserimizden faydalanılmayabilinir veya telif kazanamayabilirler ama yarın kazanamayacağımızın bir garantisi yok.

Nasıl evimizi ve arabamızı sigorta ettiriyorsak, eserlerimizin de kaskosunu yaptırmamız lazım. Bunun kaskosunu da İLESAM yapıyor. Farklı alanlarda çalışan meslek birlikleri yapıyor” dedi.

KAYNAK: İLESAM

İLESAM, ELAZIĞ-FIRAT ÜNİVERSİTESİ’NDE TELİF HAKLARI SEMİNERİ VERDİ


(İLESAM ) Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız, Elazığ Fırat Üniversitesi Prof. Dr. Bahaeddin Ögel Konferans Salonun’da, 25 Şubat 2011 Cuma günü saat 14’te, “Telif Hakları Bilincinin Eğitim Kurumları ve Ülke Genelinde Geliştirilmesi ve Yaygınlaştırılması” konulu seminer verdi.


Seminerin açılış konuşmasını İlesam Fırat Üniversitesi Temsilcisi Prof. Dr. Ahmet Buran yaptı ve sonrasında sözü Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız’a bıraktı. Parmaksız, telif hakkının bir kutsal hak olduğunu belirterek, bu hakkın yerine getirilmediğinde kul hakkının çiğnenmiş olacağını söyledi.


Parmaksız, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte bugüne kadar 11 ilde üniversitelerde telif hakları bilincinin yaygınlaştırılması amacıyla programlar düzenlediklerini belirtti. Korsanın hayatın her alanına girdiğine dikkati çeken Parmaksız, korsanla mücadele için önemli çalışmalar yaptıklarını anlattı. İLESAM’ın 60 ilde korsanla mücadele konusunda İl Denetim Komisyonu üyesinin var olduğunu, korsan adlı virüsün bir an önce önünün kesilmesi gerektiğini ifade eden Parmaksız, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Telif hakkı dediğimiz hak, kutsal bir haktır ve bir anlamda kul hakkıdır.

Korsandan kitap, CD veya her hangi bir şey aldığınız zaman kul hakkını yemiş olursunuz veya çiğnemiş olursunuz. Korsan herhangi bir şekilde yazarından ve yayınevinden izin almadan çoğaltılan, basılan ve yayınlanan her türlü eser için kullanılır.

Herhangi bir kopyalama merkezine veya fotokopi çeken bir yere gidip, ister üniversite olsun ister kopyalama merkezi olsun bir kitabın aynısını çektirdiğimiz zaman o da korsandır.

Korsan hayatımızın her alanında var olan bir şeydir. Bununla mücadele için herkesin elinden geleni yapması gerekir. Telif hakkı kavramı insanlarımız tarafından bilinmiyor.

Özellikle şair-yazar ve akademisyenlerin İlesam’a üye olmamasını bir türlü anlayamıyorum. Nasıl arabamızı ve evimizi kasko veya sigorta ettiriyorsak, eserlerimizi de İLESAM’a üye olarak sigorta edebiliriz. Eserlerimiz evimiz ya da arabamız kadar değersiz mi?”

İLESAM’ın 1986 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kurulan ilk meslek birliği olduğunu anımsatan Parmaksız, ilim ve edebiyat alanında önemli çalışmalar yaparak Türkiye’ye bu hakkı anlatmakta kararlı olduklarını sözlerine ekledi.


Konferans; İlesam Fırat Üniversitesi Temsilcisi Prof. Dr. Ahmet Buran, Elazığ İlesam Temsilcisi Günerkan Aydoğmuş, İlesam üyeleri Mahir Gürbüz, Süreyya Kaya, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esma Şimşek, birçok akademisyen ve üniversite öğrencileri tarafından izlendi. Program sonunda Parmaksız, izleyicilerin sorularını cevapladı.


Konferanstan sonra Manas Yayınevi’nin sahibi Şener Bulut’un organize ettiği etkinlik içinde Elazığlı şair ve yazarlarla bir araya gelen Parmaksız; “Şiirin Olmazsa Olmazları” başlıklı 45 dakika süren bir konuşma yaptı ve dinleyenlerin hem telif hakları, hem de şiire dair sorularını cevapladı.

Program, Fırat TV tarafından kayda alındı. Konuşmasının sonunda, İLESAM olarak her platformda telif haklarının savunucusu olacaklarını ve korsanla mücadele edeceklerini bu konularla ilgili seminer ve konferansların devam edeceğini söyledi.


KAYNAK: İLESAM

27 Şub 2011

ÇAĞIN TÜRK ve İSLAM DÜNYASININ BÜYÜK LİDERİ NECMETTİN ERBAKAN HAKK’A GÖÇTÜ


Hastanede bir süredir tedavi gören, dün gece rutin tedavi için hastaneye kaldırılan eski Başbakan ve Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın saat 11.40'da vefat ettiği açıklandı.

Türk ve İslam Aleminde ve Bütün Dünya'da herkesin ismine aşina olduğu büyük liderin cenazesi 01 MART 2011 Salı Günü öğle namazını müteakip İstanbul Fatih Camii'nde kılınacak, cenaze namazı sonrasında Zeytinburnu Merkez Efendi Kabristanlığında defnedilecektir.


Ankara'da Güven Hastanesi'nde tedavi gören Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan vefat etti. Hastane eski Başbakan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın saat 11.40'da vefat ettiğini duyurdu. Erbakan'ın vefat haberini alan partililer hastaneye koştu.



1926 yılında dünyaya gelen Erbakan, 85 yaşındaydı. 28 Şubat sürecinde büyük sıkıntılar yaşayan Erbakan'ın vefat haberinin 28 Şubat'tın yıldönümünde duyulması sevenlerini gözyaşlarına boğdu.


Ankara'da Güven Hastanesi'nde tedavi altında olan Erbakan'ın ölüm haberinin ardından Saadet Partililer hastaneye akın etmeye başladı.
Ocak ayında hastaneye kaldırılan Erbakan'ın ilk başta 24 saat kalacağı açıklanmıştı. Ancak taburcu süresi hergün giderek uzadı.

Erbakan sol ayağında bir damar iltihaplanmasıyla hastaneye yatırılmıştı. Bu süreçte kendisini ziyaret etmek isteyenler ise Erbakan ile görüştürülmemişti.




NECMETTİN ERBAKAN KİMDİR?
(1926 - 27. ŞUBAT 2011)

29 Ekim 1926 yılında Sinop'ta doğdu. Babası Adana'nın Kozan ve Saimbeyli bölgesinde yaşamış olan Kozanoğullarından Mehmet Sabri Erbakan. Ağır ceza reisi olan babasının birçok yerde görev yapmış olması dolayısıyla çocukluğu muhtelif Şehirlerde geçen ERBAKAN'ın annesi de Sinop'un tanınmış ailelerinden birinin kızı olan Kamer Hanım'dır.

Necmettin ERBAKAN ilkokul'a Kayseri Cumhuriyet İlkokulu'nda başladı, babasının Trabzon'a tayin olması dolayısıyla ilkokul öğrenimini Trabzon Merkez Ortahisar Mahallesi'ndeki Gazipaşa İlköğretim Okulunda okul birincisi olarak tamamladı. 1937 yılında ilk tahsilini tamamladıktan sonra aynı yıl İstanbul Erkek Lisesi orta kısmında tahsiline başladı. İstanbul Erkek Lisesi'ni 1943 yılında birincilikle bitirdi.


1948 yılı yaz döneminde İTÜ Makine Fakültesi'nden mezun olan ERBAKAN aynı yılın 1 Temmuz'unda Makine Fakültesi Motorlar Kürsü'nde asistan olarak göreve başladı.


1948-1951 yılları arasındaki bu 3 yıllık asistanlık döneminde o zaman doktora tezine tekabül eden yeterlilik tezini hazırladı. Sınıflarda ders vermek doçent ve profesörlerin yetkisinde olmasına rağmen kendisi asistan olduğu halde ders vermesine izin verilmiştir.

Yeterlilik tezindeki başarısından dolayı üniversite tarafından 1951 yılında Aachen Teknik Üniversitesi'nde ilmi araştırmalar yapmak, bilgi ve görgüsünü artırmak üzere Almanya'ya gönderilen ERBAKAN, Alman ordusu için araştırma yapan DVL Araştırma Merkezi'nde Profesör Schimit ile birlikte çok başarılı çalışmalar yaptı.


Aachen Teknik Üniversitesi'nde çalıştığı 1.5 yıllık süre içerisinde, bir tanesi doktora tezi olmak üzere 3 tez hazırlayan ERBAKAN, Alman üniversitelerinde geçerli olan "DOKTOR" unvanını aldı.


Alman Ekonomi Bakanlığı için motorların daha az yakıt yakmaları konusunda araştırmalar yaparak, rapor veren ve bu arada da doçentlik tezini hazırlayan ERBAKAN'ın "Dizel motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuştuğunu" matematiksel olarak izah eden bu tez, Alman ilim çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Tezin mecmualarda neşredilmesi üzerine o tarihte Almanya'nın en büyük motor fabrikası olan DEUTZ Motor fabrikalarının umum müdürü Prof. Dr. FLATS tarafından Leopar tanklarının motorları ile ilgili araştırmalar yapmak üzere bu fabrikaya davet edildi.

Alman Ekonomik Bakanlığı'nın RUHR sahasındaki fabrikalar üzerinde araştırma yapmak için görevlendirilen heyette kendisinin de yer almasının istenmesi üzerine 15 gün RUHR sahasındaki bütün Ağır Sanayi fabrikalarını gezip inceleme fırsatı buldu.


II. Dünya Harbi'nden sonra Alman üniversitelerinde ilk Türk ilim adamı olan ERBAKAN, 1953 yılında doçentlik imtihanını vermek üzere İstanbul'a döndü. İmtihan sonucunda 27 yaşında Türkiye'nin en genç doçenti olma başarısını gösteren Necmettin ERBAKAN, araştırmalar yapmak üzere tekrar Almanya'nın DEUTZ fabrikalarına gitti. Burada 6 ay süreyle motor araştırmaları başmühendisi olarak, Alman ordusu için yapılan araştırma çalışmalarına katıldı.


1953'ün Kasım ayında İstanbul Teknik Üniversitesi'ne dönen ERBAKAN, Mayıs 1954 - Ekim 1955 yılları arasında askerlik görevini ifa etti. İstanbul Kâğıthane’deki 6 aylık yedek subay öğreniminden sonra Halıcıoğlu'ndaki istihkâm bakım bölüğünde 6 ay asteğmen, 6 ay da teğmen olarak makinelerin bakım ve tamiratları kısmında görev yaptı.


Askerlik görevinden sonra tekrar üniversiteye dönen Necmettin ERBAKAN 1956 yılında Türkiye'de ilk yerli motoru imal edecek olan, 200 ortaklı Gümüş Motor A.Ş.'yi kurdu. ERBAKAN da böyle bir fabrika kurma fikri Almanya'da çalışmaları esnasında, Türkiye Zirai Donatım Kurumu'nun sipariş verdiği motorları görünce iyice uyanmıştı.


Yurda dönünce bu çalışmayı başlattı. Ve bugün Pancar Motor adı altında çalışan fabrikanın temelini 1 Temmuz 1956'da attı. Gümüş Motor fabrikasında seri imalat 1 Mart 1960 tarihinde başlamıştır.

1960 yılında Ankara'da yapılan Sanayi Kongresi'nde Gümüş Motor'un yaptığı imalatları sunan ERBAKAN, "Yeni hedef otomobillerin Türkiye'de yapılmasıdır" fikrini ortaya atmış, o zaman yönetimde olan askerler tarafından revac bulan bu fikir üzerine Eskişehir Demiryolları CER atölyesinde "DEVRİM OTOMOBİLİ" adıyla ilk yerli otomobil ERBAKAN tarafından imal edilmiştir.

Askeri yönetim Gümüş Motor fabrikasını gezmiş, büyük ilgi ve heyecan duymuşlar, bunun üzerine 200'e yakın General ve üst rütbeli subaya ERBAKAN tarafından bir Sanayi Konferansı verilmiştir.

1965 yılında profesör olan ERBAKAN, Şubat 1966'da Odalar Birliği Sanayi Dairesi Başkanlığına getirildi. Daha sonra Genel Sekreter olan ERBAKAN, 1968 Mayıs'ında Odalar Birliği İdare Heyeti Üyesi, Mayıs 1969'da da Odalar Birliği Başkanı oldu.


Necmettin ERBAKAN 1967 yılında evlendi. Sanayiye gerekli ilginin gösterilmemesi üzerine siyasete atılmaya karar verdi. ERBAKAN, 1969 seçimlerinde Konya'dan bağımsız olarak adaylığını koydu ve seçilerek Meclis'e girdi.


24 Ocak 1970 yılında Milli Görüş'ün ilk partisi olan Milli Nizam Partisi'ni kuran ERBAKAN, 1971 Nisan'ında ihtilal yönetiminin de baskısıyla, Milli Nizam Partisi kapatıldı. Daha sonra 11 Ekim 1972 tarihinde kurulan Milli Selamet Partisi, ERBAKAN liderliğinde girdiği 1973 seçimlerinde % 12 oyla 48 Milletvekilliği ve 3 Senatörlük kazanarak 51 parlamenterle Meclis'e girdi.


1974 yılı başında kurulan MSP-CHP koalisyonunun bozdurulmasından sonra kurulan dörtlü koalisyonda da yer alan MSP'nin Genel Başkanı yine Başbakan Yardımcılığı ve Ekonomik Kurul Başkanlığı görevlerini üstlendi. 5 Haziran 1977 seçimlerinden sonra kurulan 3'lü koalisyonda da bu görevini devam ettiren ERBAKAN liderliğindeki MSP, böylece toplam 4 yıl süreyle hükümet ortağı oldu.


1978 yılı başında 12 Eylül 1980'e kadar muhalefette kalan MSP'nin Genel Başkanlığını yürüten Necmettin ERBAKAN, 12 Eylül İhtilali'nin getirdiği yasaklarla Eylül 1987 yılına kadar politikadan uzak kaldı. Eylül 1987'deki referandumla yeniden siyasi haklarını elde eden ERBAKAN, 19 Temmuz 1983 tarihinde kurulmuş olan Refah Partisi'nin, 11 Ekim 1987 tarihinde yapılan kongresinde oy birliği ile Genel Başkanlığa seçilen Necmettin ERBAKAN 20 Ekim 1991 seçimlerinde Konya'dan yeniden Milletvekili seçildi.


1995 genel seçimlerinde tekrar Konya'dan Milletvekili seçilerek meclise girdi. Bu seçimlerde Refah Partisi %21.7 ile birinci olmuştur. Bunun üzerine 28 Haziran da hükümeti kurma görevini alarak 7 Temmuz da güvenoyuyla Türkiye'nin Başbakanı olmuştur.

Koalisyon hükümeti sırasında halkın desteğini alan birçok önemli başarının yanında uluslararası alanda gelişmekte olan 8 ülkenin işbirliğine öncülük yaparak büyük bir gayretle bir yıl gibi kısa bir sürede D-8 (Development-8) oluşumunu meydana getirmesi önemli bir olaydır.


1998 yılı Şubat ayında Genel Başkanı olduğu Refah Partisi’nin kapanmasıyla 5 yıl siyasi yasaklı hale gelen Erbakan 11 Mayıs 2003'te Saadet Partisi'ne Genel Başkan seçilmiştir.


Erbakan 2010 yılında yeniden Saadet Partisi Genel Başkanlığına seçilmişti.
Evli ve 3 çocuk babasıdır.


Kaynak: www.haber7.com27.02.2011




**

SP İstanbul İl Başkanlığı’nın Açıklaması


Türk ve Dünya siyasi tarihine damgasını vurmuş son 40 yılda yaptıkları ile bütün mağdur ve mazlumların umut ışığı olmuş bir insan Prof. Dr. Necmeddin Erbakan....


Milli Görüş hareketinin kurucusu hocamız Genel Başkanımız Liderimiz büyük devlet adamını 54. T.C Hükümeti Başbakanı muhterem Prof. Dr Necmettin Erbakan bu sabah itibariyle Ankara'da Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur.


Acımız büyüktür. Milletimizin ve tüm İslam âleminin başı sağ olsun 1969 yılından itibaren yapmış olduklarıyla milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahip olmuş ve her zaman zulme karsı mağdur ve mazlumla ile beraber olmuş.


Bedel ödemiş sıkıntılar yaşamış ama asla bu millete hizmet etmekten geri durmamıştır.


Milli görüş hareketinin tek temsilcisi olan Saadet Partisi mensupları olarak bütün milletimizin ve tüm insanlığın saadeti için tam bir kararlılık ve disiplin içinde çalışmalarımıza devam edeceğimizi liderimizden aldığımız Milli Görüş Bayrağı'nı aynı prensiplere sıkı sıkıya sarılarak daha ileri noktalara taşımak adına her türlü fedakârlığı yapacağımızı beyan ederiz.


Cenaze merasimi milletimin ve tüm İslam âleminin temsilcilerinin katılımı ile 01.03.2011 Salı günü İstanbul Fatih Camii'nde öğle namazına müteakip gerçekleşecektir.


Saygılarımla…


**

SAADET PARTİSİ GENEL MERKEZİ'NİN AÇIKLAMASI


İNNA LİLLAH VE İNNA İLEYHİ RACİUN!


İnna Lillah ve İnna İleyhi Raciun!


Milli Görüş Lideri ve Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 27 Şubat 2011 Pazar Günü Saat: 11.40'ta Rahmet-i Rahman'a kavuşmuştur.


Hocamızı 01 Mart 2011 Salı günü öğlen namazını müteakip İstanbul Fatih Camii'nde kılınacak cenaze namazı sonrasında Zeytinburnu Merkez Efendi Kabristanı'na defnedeceğiz.


Camiamızın, Milletimizin ve tüm insanlık âleminin başı sağ olsun.





PROF. DR. NECMETTİN ERBAKAN, LEADER OF MILLI GORUS TURKEY AND PRESIDENT OF SAADET PARTY A PASSED AWAY ON 27.02.2011 AT 11.40.
HIS FUNERAL PRAYER WILL TAKE PLACE AT FATIH MOSQUE, IN ISTANBUL ON FIRST OF MARCH 2011 AFTER THE SALAH ZUHUR. THE FUNERAL WILL BE BURIED IN MERKEZ EFENDI FAMILY GRAVEYARD.

MAY ALLAH GIVE PATIENCE TO ALL ISLAM WORLD.


Kaynak: SP Resmi Sitesi

EĞİTİMCİ YAZAR DR. ENVER UZUN FARABİ’DE TEDAVİ GÖRÜYOR


Trabzonlu Eğitimci Yazar Dr. Enver Uzun(53), KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Kalp-Damar Cerrahi Kliğinde tedavi altına alındı.


Trabzon’un tanınmış yazarlarından Eğitimci Yazar Dr. Enver Uzun(53), sağ bacağındaki atar damarlarındaki kan dolaşım bozukluğu nedeniyle KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Kalp-Damar Cerrahi Kliğinde tedavi altına alındı.

KTÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Farabi Hastanesi Kalp-Damar Cerrahi Kliniği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fahri Özcan tarafından tedavi edilen ve kontrol altında tutulan Yazar Uzun’un yapılan tetkik sonuçları yarın belli olacağından hastalığın seyri de buna göre belli olacaktır.



Trabzon Haber Gazetesi Sahibi ve Yazar Nevzat Yılmaz ile birlikte ziyaret ettiğimiz Yazar Uzun’u hasta yatağında Rusça bir kitabı okurken bulduk. Hasta yatağında bile araştırma ve kitap okumaya devam etmesi bizleri duygulandırmıştır.



Moralinin hayli yerinde olduğunu gözlediğimiz Uzun’dan tüm dostlarına, Sitemiz aracılığıyla selam, sevgi ve selamları var. Uzun, herkesin zamanında, hiç aksatmadan sağlıklarına dikkat etmelerini tavsiye ederek, sağlığın kıymetini bilmelerini istemektedir.

Sevgili Eğitimci Yazar Dr. Enver Uzun’a bir an önce sağlığına kavuşması dileklerimizle Allah’tan sağlık, sıhhat ve afiyetler diliyoruz.

TRABZON HABER AJANSI – 27.02.2011 Pazar

26 Şub 2011

SP DÜZKÖY İLÇE OLAĞAN KONGRESİ YAPILDI


Saadet Partisi (SP) Düzköy İlçe 4. Olağan Kongresi Bugün Saat 13.00’de yapıldı ve İlçe Başkanlığı'na Tayyar Akyıldız tekrar seçildi.



Saadet Partisi (SP) Düzköy İlçe Başkanlığı 4. Olağan Kongresi bugün (26.02.2011 Cumartesi Günü) Saat 13.00’de İlçe Başkanlık binasında başladı. Verilen önerge ile Kongre Divan Heyetine Başkan Mustafa Yılmaz, Üyeler Necati Eraydın, Pulat Kandemir ve Hüseyin Özkop seçildi.





Genel Kurula SP İl Başkan Yardımcıları; Dt. Mustafa Yılmaz, Yunus Özdemir, Abdürrahim Güneş, Mehmet Uz, SP İl Yönetiminden Müh. Necati Eraydın, Hüseyin Özkop, Ertuğrul Taflan, Şakir Turan, Gökmen Kadıoğlu, Araklı Erenler Belediye Başkanı Ömer Bektaş, AK Parti Düzköy İlçe Başkanı Yılmaz Ankara, MHP İlçe Başkanı Cemal Arslan, Has Parti İlçe Başkanı Hasan Durmuş, CHP eski İlçe Başkanı Cemal Akpınar, Cevizli Mahallesi Muhtarı Mehmet Akyıldız ile delegeler ve çok sayıda üye katıldı.



Kongre İstiklal Marşı ile başladı. Eski Yönetimden Fethi Baykuş tarafından Faaliyet Raporu ve ardından Hesap Raporu okundu ve ayrı ayrı oylanarak, oy birliği ile kabul ve ibra edildi.



Ardından siyasi konuşmalara geçildi. İlk sözü İlçe Başkanı Başkan Tayyar Akyıldız aldı. Ardından İl Başkan Yardımcısı Abdurrahim Güneş söz aldı.


Güneş: “Milli Görüş ile diğer partilerden farkımızı anlatacağız. Yaptıklarını da anlatacağız, yapamadıklarından hesap soracağız” dedi.



Sonra Erenler Belediye Başkanı Ömer Bektaş söz aldı ve konuşması katılımcılar tarafından ilgi ile dinlenildi.



Başkan Bektaş: “Ne hazindir ki, son 200 yıldır dünya siyasetinde etkin değiliz. Bunu 300 yıla da çıkarabilirsiniz.


AB’de hazırlanan bir rapora göre; dünyada açlıktan her 6 saniyede bir çocuk ölüyor. Bu rapora biz de imza attık. Ey AB, ey Siyonistler, bunlara sebep sizlersiniz. Ekonomistler diyor ki; dünyada kaynaklar sınırlı, ihtiyaçlar sınırsızdır. Hâlbuki gerçekler böyle değil. Onlar Hakk’a dayanmayan Nemrudi düzenlerini kurmuşlardır. Bunlardan Siyonizm sorumludur.


Gerçekte dünyada iki sistem vardır. Hakk’a veya Batıla dayanan sistemler. Hakk’a dayanan düzen insana değer veren düzendir. 1492 yılında Endülüs Emevi Şehri Gırnata da İnsanlar dışlandığında Müslümanlar gemilerle taşınırken Yahudileri de taşımışlardır. Ayrım yapmamışlardır.


Haklı olmak için insan olarak dünyaya gelmek yeter. Haklar verilmez, haklar alınır. Meşru zeminlerde haklar elde edilir. Ancak, Küresel egemen güçler emeğin hakkını neden korumuyor? Çünkü onların böyle bir derdi yoktur. İnsanlar haklarını kavgayla almak zorunda kalıyor. Neden? Çünkü düzenleri batıldır, hak değildir. Hak, nasıl alınıyor? Güçlü olanlar gücü, imtiyazı hak sebebi sayıyorlar. Çoğunluğu esas alır görünüyorlar. Ancak, baktı ki, çoğunluk aleyhte, o zaman imtiyaz hakkını kullanıyorlar.


Mesela AB, birçok şartı yerine getirmeyen ülkeleri hiçbir kriter dayatması yapmadan birliğe aldılar. Hatta sorunlu Güney Kıbrıs’ı bile aldılar. Ama bize ise sınır problemi dâhil birçok şartı dayattılar. AB’nin bizi birliğe alacağı yok. Bunu açıkça da dile getiriyorlar. Ee bunu daha nasıl söylesin adamlar.


Sayın Başbakan “Dürüst olun dürüst” diyor. Sayın Başbakan bunlar ne zaman dürüst olmuşlar ki. Her yönden kıble tayini Bürüksel’e döndürülmüş. Sayın Başbakan “başka alternatiflerimiz var” diyor. Öyleyse Sayın Başbakan daha ne duruyorsunuz? Zaman kaybetmeye ne gerek var. Derhal bir araya gelin. Ama gel gör ki, biri Van Gölüne “Deniz” diyor, diğeri “Göl” diyor. Yahu hiç vakit kaybetmeden bir araya gelin. 2001 değil, 2011’i konuşun” dedi.



Ardından Milli Gelir çarpıklığına, gereksiz elden çıkartılan KİT’lere, halkın bankalara olan borçlarına değinerek, konuşmasına şöyle devam etti:


“Ne yazık ki, Mecliste muhalefet yok. Paramızın değeri korunmuyor. Ama hiç kimseden ses çıkmıyor. AB kendi parasıyla mal alıyor, ama sizin paranızla mal almıyor. Erbakan Hocama Allah’tan şifalar dilerim. Erbakan Hocam ise “Sen de benim paramla mal, altın, maden alacaksın. Üstelik bunun için yollar, otoyollar, enerji hatları da yapacaksın. Ondan sonra senden mal alacağım” diyor.


Biz bu ülkede emperyalistlere, sömürücülere karşı bağımsızlık savaşı veren bir zihniyetiz. 30.000 insanı tahliye ile avunuyoruz. Ama önce şu Kaddafi’ye bu ülke insanını niye muhtaç eylediniz, önce onu açıklayın? Çağımızda bütün insanlığa kan kusturan şu Siyonizm’i susturalım. Prof. Dr. Osman Altuğ hocamız bunların ekonomisine ‘üç kağıt ekonomisi’ diyor.


Ülkede teşvik yasası uygulanıyor. Ne faydası oldu ülkeye ve Trabzon’a… TTSO lütfen bir rapor yayınlasın. Teşviklerden Trabzon ne fayda gördü diye? 600 Milyara Stat yapıyorsunuz, yuhalanıyorsunuz. Stat, havuz vs neden yapılıyor? Devlet özel sektörün gidemediği yere ve alanlara gelir. Bu paralarla Trabzon’a acaba kaç tane fabrika yapılabilir? O zaman işsizlik olmaz. Alman Devleti öyle yapıyor. Mesela OPEL’de, patron işçileri çıkartmak isteyince Alman Hükümeti müdahale ediyor, fabrikayı ver diye… Fabrika sahipleri sıkışınca öyleyse bize kolaylık tanyın, işçileri çıkartmayalım diyor. İşçilerin çıkartılması kaç bin aileyi etkiler. Hesabı yapıyorlar ve derhal çözüm buluyorlar. Bizde ise durum işin tamamen tersi..


AB sadece G. Kıbrıs’ta çifte standart uygulamıyor. Ama bize karşı kanun ve yönetmeliklerde bile çifte standart uyguluyor” diyerek sözlerini tamamladı.



Bundan sonra Divan Başkanı Mustafa Yılmaz; “Trabzon ve bütün ülke devamlı göç veriyor. İstanbul ise devamlı göç alıyor. Demek ki, Türkiye iyi idare edilmiyor. İşlerin düzelmesi için Milli Görüş’ün Parlamento da olması gerekiyor” dedi.


Ardından oya sunularak, gündemin ‘Dilek ve Temenniler’ bölümü Seçimler maddesinden öne alındı. Dilek ve Temenniler Bölümünde söz alan olmayınca Seçimlere geçildi. Ve Akçaabat Seçim Müdürlüğünden gelen iki görevliye Divan Heyeti görevi devretti.



SP Düzköy İlçe Başkanlığı 4. Olağan Kongresinde tek liste ile gidilen seçimde yapılan oylamada delegelerin çoğunluğunun oyunu alan eski Başkan Tayyar Akyıldız’ın listesi seçimleri kazandı ve Başkan Akyıldız yeniden SP Düzköy İlçe başkanı seçildi.




Başkan Tayyar Akyıldız’ın listesi şu isimlerden oluştu.



Yönetim Kurulu ASİL Üyeler:
1-Turgay Bakal
2-Şükür Aktürk
3-Pulat Kandemir
4-Ahmet Tirgil
5-Fevzi Serdar
6-Halil Akgümüş
7-Yusuf Kara
8-Fethi Baykuş
9-Hüseyin Tirgil
10-Kemal Zafer


Yönetim Kurulu YEDEK Üyeler:
1-Bahtiyar Tiryaki
2-Salih Pehlevan
3-Ali Akyüz
4-Ahmet Serdar
5-Mustafa Şahin
6-Sezgin Akyıldız
7-Süleyman Salih
8-Mustafa Akgümüş
9-Ahmet Topal
10-Şener Topal
11-Uğur Zafer


İl Kongre Delegeleri:
1-Tayyar Akyıldız
2-Turgay Bakal
3-Ahmet Tirgil
4-Pulat kandemir
5-Yusuf Kara
6-Kemal zafer
7-Engin zafer
8-İbrahim Topal
9-Halil Akgümüş
10-İsmail Durmuş
11-Şükür Aktürk
12-Hüseyin Tirgil


HABER ve FOTOĞRAFLAR: TRABZON HABER AJANSI – 26.02.2011 Cumartesi















FOTOĞRAFLAR: MUHAMMET YAVRUOĞLU - 26.02.2011 CT.