2 Mar 2019

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: "TRABZON'U RAYLI SİSTEMLE TANIŞTIRIYORUZ!" DEDİ

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, TRABZON'DA VATANDAŞLARA HİTAP ETTİ 



TRABZON - Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN, partisince Trabzon Meydan Parkı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti.

Trabzonlulara, 24 Haziran seçimlerindeki desteği için, milletin partisine, milletin adamına, Cumhur'un İttifakı'na sahip çıktığı için teşekkür eden, "Trabzon'dan yeni destan bekliyorum!" diye seslenen, Türkiye'nin baş belâsı İŞSİZLİK konusuna değinmeyen Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı ERDOĞAN, şunları söyledi:

"Bu güne kadar siz bize sahip çıktınız, biz de sizin emanetinize sahip çıktık. Siz bizden dualarınızı esirgemediniz, biz de ülkemize kurulan tuzakları bozduk. Siz bizi bağrınıza bastınız, biz de sizin için koştuk, koşturduk. Siz dağ gibi bizim yanımızda durdunuz, biz de milletimizin birliğine özellikle kastedenleri tek tek hezimete uğrattık.

Cudi'de inlerinde bastık, Gabar'da inlerinde bastık, Tendürek'te inlerine girdik, Kandil'de inlerine girdik. Onlar kaçtı, biz kovaladık, kovalıyoruz, kovalayacağız. İşte az önce İçişleri Bakanımı dinlediniz... Evet kar kış demeden, kar tipi demeden bütün askerimizle, komandolarımızla birlikte bakanımız da onlarla hep birlikte Savunma Bakanımız, kuvvet komutanlarımız hep birlikte evvel Allah yürüdük, yürüyoruz, yürüyeceğiz. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Durmak yok yola devam. Bu ülkede bizim milletimizin huzuruna kastedenleri evvel Allah yok edeceğiz."

"BÖLÜCÜLER; SİZİN BU ÜLKEDE YERİNİZ YOK"

HDP'li milletvekillerinin bölücü terör örgütüne yönelik sözlerinin yer aldığı görüntülerin halka izletilmesinden sonra Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buradan tüm Türkiye'ye, tüm Batı'ya, Orta Anadolu'ya sesleniyorum, 780 bin kilometrekareye sesleniyorum. Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Bizim Doğu Anadolu'muz, Güneydoğu Anadolu Bölge'miz, Karadeniz'imiz, Akdeniz'imiz, Orta Anadolu'muz, Ege'miz var, Marmara'mız var. Ama bizde Kürdistan diye bir bölge yok. Çok seviyorsan Irak'ın kuzeyinde Kürdistan var, yallah oraya git, Kürdistan'a. Sizin bu ülkede yeriniz yok.

Şimdi CHP'ye gönül veren kardeşlerime, İYİ Parti'ye gönül veren kardeşlerime de sesleniyorum. Diyorum ki, kardeşlerim bu ülkeyi bölmek isteyenlerle nasıl oluyor da omuz omuza oluyorsunuz, nasıl oluyor da onlarla beraber yol yürüyorsunuz? CHP'ye gönül veren bütün kardeşlerime, sözde İYİ Parti'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum ve diyorum ki; bu yanlışa gelecek misiniz? Hatta daha ileri gidiyorum, bölücü terör örgütünün arkasında olduğu HDP'ye gönül verenlere de sesleniyorum, bu ülkeyi bölmek isteyenlerle beraber olacak mısınız? Gelin 31 Mart'ta sandıklarda bunlara şöyle güzel bir Osmanlı tokadı vuralım."

PARTİLİLERDEN ÇOK ÇALIŞMALARINI, KAPI KAPI DOLAŞMALARINI İSTEYEN ERDOĞAN:

"İşte ne diyor, 'bizim arkamızda PKK, YPG, PYD var' diyor. Bizim arkamızda da bu millet var ve Hakk var Hakk. Biz, Akif ne diyor, 'Allah'a dayan sa'ye sarıl, hükmüne ram ol, yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol.' Bizim farkımız bu. Onun için çok çalışacağız." diye konuştu.

ERDOĞAN, HDP'Lİ BELEDİYELERİN TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEKLERİ İLE İLGİLİ OLARAK:

"Bunlara devlet para verdi. Bu alçaklar ne yaptı? Çukur kazdı. Öyle mi? Bunlar binaları kendi içinden tünellerle birbirine bağladı. Öyle mi? Ya bu paralar size çukur eşin diye mi verildi? Yoksa millete hizmet için mi verildi? Başka ne yaptılar? Kandil'e gönderdiler. Bu milletin paralarını Kandil'e gönderenlere biz bu ülkede müsaade etmeyiz. İşte onun için ne yaptık? Kayyumlar. İşte bak yargılandılar. Bir tanesi yanılmıyorsam 13 sene 15 sene yargı bunlara ceza verdi. İşte devletin bu imkânlarını bu paralarını buralarda harcadıkları için verdi." ifadelerini kullandı.

"BU TÜR YANLIŞLARI DEVAM ETTİKÇE BUNLARA BU BEDELLERİ ÖDETECEĞİZ"

HDP'li belediyelerin bundan sonraki süreçte de bu tür yanlışlara devam etmesi halinde bunun bedelinin ödetileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Asla bunlara kalkıp da iyi yaptınız diyemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 17 yılda önlerine çıkarılan her engeli, her türlü badireyi halkın desteği ile aştıklarını vurgulayarak:

"Omuz omuza, gönül gönüle verdik, Türkiye'yi hep birlikte tarihinin en büyük başarılarıyla, en büyük yatırımları ile tanıştırdık. Fakat şimdi gene önümüzde kritik bir sınav var. 31 Mart hepimiz için önemli imkân. Adeta bir beka meselesi." diye konuştu.

"31 MART'TA BUNLARA VERECEĞİMİZ DERSLE İNŞALLAH GELECEĞİMİZ DAHA AYDINLIK OLACAK"

"31 Mart'ta bunlara vereceğimiz dersle inşallah geleceğimiz daha aydınlık olacak" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"4,5 yıl inşallah bu kardeşiniz Cumhurbaşkanı olarak yeni sistemle iş başında. Ve gelecek belediye ile birlikte tüm belediyelerimiz el ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz ve ülkemizi daha güzel günlere taşıyacağız. Fakat şimdiden sizden ricada bulunacağım. Başta İstanbul olmak üzere nerede Trabzonlu hemşehrileriniz varsa hepsini telefonla aramanızı istiyorum. Onlara şunu söyleyeceksiniz. Sizden ricamız şu, İstanbul'da da İzmir'de de aklınıza neresi gelirse, oylarımızı hep beraber Cumhur İttifakı'nda konsolide edelim, AK Parti'de birleştirelim. Bunu başarmaya var mıyız?"

"ALLAH'IN (C.C.) İZNİYLE 31 MART'TA SANDIKLAR BİR BAŞKA HAYKIRACAK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun başarılması halinde 31 Mart'ta sandıkların bir başka haykıracağına işaret ederek

"2023 hedeflerimizin önündeki bu son engeli de  inşallah hep beraber alnımızın akıyla aşacağız. Bunun için size bize 82 milyonun her bir ferdine sorumluluklar düşüyor. Cumhurbaşkanından, belediye başkanına, meclis üyesinden sandık müşahidine, parti üyesinden bu davaya gönül vermiş tüm kardeşlerimize tam bir dayanışma içinde çalışmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Seçim dönemi olsun olmasın tüm Türkiye'yi dolaştıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Dün Ardahan'daydım. Kar boran acayip. Buna rağmen meydan muhteşem. Ordan helikopterimiz kalkamadı. Mecburen kara yoluyla geldik, iki saat ve Artvin'e yetiştik. Maşallah orada da muhteşem katılım ve coşku vardı. Bugün önce Rize. Size Rize'den selamlar getirdim.

Şimdi Trabzon'dayız. Yarın Ordu, Samsun'dayız. Durmak yok, koşacağız. Allah çalışana verir, çalışmayana vermez. Ama sadece bu kardeşinizin çalışması yetmez. Hepimizin çalışması gerekir." şeklinde konuştu.

"25 VİLAYETİMİZİ 9 İLÇEMİZİ BİZZAT ZİYARET ETTİM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sürecinde şubat ayından bu yana 25 vilayet ve 9 ilçeyi bizzat ziyaret ettiğini söyledi.

Gittiği her yerde 10 binlerce insanla kucaklaştığını anlatan Erdoğan:

"Zillet ittifakı hala kendi içinde uğraşıyor. Hala isim kavgasıydı, şu kavgasıydı, bu kavgasıydı, onunla uğraşıyorlar. Ya bunlar seçim kurullarına nasıl müracaat edilir bunu bile bilmiyorlar." dedi.

Seçim sürecinde genel merkez yöneticileri, milletvekilleri ve Cumhur İttifakı adaylarının günün 24 saati meydanlarda olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Amacımız; 81 vilayetimize 922 ilçemize 50 bin 411 mahalle ve köyümüze ulaşmak. Onlara davamızı icraatlarımızı yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatmaktır. Hedeflerimizi milletimizin tüm fertleriyle paylaşmaktır. Bunun için tempoyu daha da arttıracağız. 31 Mart'a kadar uykumuzdan ailemizden vaktimizden fedakârlık yapıp daha çok çalışacağız. AK Parti'ye ve Cumhur ittifakına gönül vermiş her bir kardeşimin de aynı şekilde çalışacağına inanıyorum. Hanımlar hazır mıyız, gençler hazır mıyız? Sizlerden geleceğiniz, evlatlarınızın istikbali için ülkemizin aydınlık yarınları için 31 Mart'a kadar gayret göstermenizi bekliyorum. 'Hizmet sürsün Türkiye gülsün' diyorsanız 31 Mart'ta iradenize sahip çıkmanızı bekliyorum. Ne diyeceğiz 'devam' inşallah diyeceğiz."

"TRABZON'DAN YENİ DESTAN BEKLİYORUM!"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon'dan 31 Mart'ta tarihe geçecek yeni destan yazmasını isteyerek:

"Trabzon'a AK Parti, AK Parti'ye de Trabzon yakışır. Şimdi burada bir kez daha ahitlerimizi yenileyelim. 31 Mart'ta ülkene sahip çıkıyor musun? Geleceğine sahip çıkıyor musun? Sandığa demokrasiye, milli iradeye sahip çıkıyor musun? Cumhur İttifakı'na sahip çıkıyor musun? Tevazu, samimiyet ve gayretle memleket işi gönül işi diyor musun? 31 Mart'ta mührü gönül belediyeciliğine mührü vuruyor musun? Rabbim hepinizden razı olsun. Trabzon'a da bu yakışır.

Bunun için önce millet, önce memleket diyoruz. Biz barışın, demokrasinin yanındayız, istikrar ve huzurun tarafındayız. Gezi'de her tarafı yakıp yıkan bunlar değil miydi? Güneydoğu'da, Doğu'da her tarafı yakıp yıkan bunlar olmadı mı? Bunlar değil miydi şu anda cezaevinde bulunan zatın Diyarbakır'da hep beraber sokağa dediği zaman 53 vatandaşımızın ölümüne neden olanlar. Utanmadan konuşuyorlar. Milleti birbirine kırdırdılar, ırkçılık, bölücülük yaptılar." dedi.

"NASIL BUNLARLA OMUZ OMUZA OLUYORLAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." sözleriyle vatandaşlarla Rabia işareti yapan Erdoğan, "Bunlar var ya bunlar, bu bölücü terör örgütünü arkasına alanlar, bizim bayrağımızı kongrelerinde salona takmayanlardır. Ey CHP'ye gönül verenler, siz bunlarla kol kola gidiyorsunuz farkında mısınız? Bunlar kongrelerinde bizim İstiklal Marşı'mızı okutmayanlardır." diye konuştu.

"Ey CHP'ye gönül verenler siz bunlarla beraber olduğunuzun farkında mısınız?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Bunlar İstiklal Marşı'mızı okutmadıkları gibi bunlarla beraber olan sözde İYİ Parti mensuplarına şaşıyorum. Nasıl bunlarla omuz omuza oluyorlar? Nasıl bunlarla beraber yol yürüyorlar? Bu millet 31 Mart'ta bunun da hesabını soracak. Ben buna inanıyorum." dedi.

İstiklal Marşı'ndaki "Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın / Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın / Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın / Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın." dizeleri hatırlatan Erdoğan, vatandaşlardan "yurda alçakları uğratanlara" 31 Mart'ta cevap verme sözünü aldı.


"GERİLİMİ TIRMANDIRMANIN, YANGINA KÖRÜKLE GİTMENİN KİMSEYE FAYDASI YOKTUR"
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile birlikte tüm gönül coğrafyasında muhabbetin, adaletin, sükûnetin hâkim olması için çaba harcadıklarını vurgulayarak, Afganistan'dan Yemen'e, Libya'dan Somali'ye, Orta Asya'dan Balkanlar'a kadar bölgede barışın ve istikrarın tesisi için mücadele ettiklerini ifade etti.

Arabuluculuk çalışmaları, ikili münasebetler, telefon diplomasisiyle nerede bir sıkıntı, sorun varsa onu suhuletle çözmenin gayreti içinde olduklarına işaret eden Erdoğan, önceki gün Pakistan Başbakanı İmran Han ile telefonda görüştüğünü, Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilimi nasıl düşürebileceklerini istişare ettiklerini anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistanlıların Türk milletinin kalbinde çok ayrı bir yeri olduğunu, İstiklal Savaşı'nda gönderilen yardımları, Muhammed İkbal'in Türkiye için yazdığı özgürlük şiirlerini asla unutamayacaklarını belirterek Türkiye'nin de deprem felaketinden terörle mücadeleye kadar, kardeş Pakistan'ın hep yanında olduğunun altını çizdi.

Erdoğan, Türkiye'nin hem Pakistan'la hem de Hindistan'la samimi, yapıcı, yoğun ve çok yönlü ilişkilerinin bulunduğunu aktararak şunları kaydetti:

"Sağ olsun Pakistanlı kardeşlerimiz de Türkiye'nin bu müstesna konumunu takdir ediyor, sorunun çözümü için bizden destek bekliyorlar. Biz de kendilerine tansiyonun daha da düşürülmesi konusunda üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettik. Pakistanlı kardeşlerimizin dün rehin aldıkları Hindistanlı pilotu hüsnüniyet göstergesi olarak salıvermeleri takdire şayan bir adımdır. Gerilimi tırmandırmanın, yangına körükle gitmenin kimseye faydası yoktur, olmayacaktır. Temennimiz, Hindistanlı dostlarımızın da bu müspet adıma aynı şekilde mukabelede bulunmalarıdır. Bize düşen katkıları, müdahaleleri yapmaya hazır olduğumuzu tekrar vurgulamak istiyorum. İnşallah Türkiye'nin de diplomatik çabalarıyla bu sıkıntılı dönemin kısa sürede atlatılacağına inanıyorum."

"ÜLKEMİZ SON 17 YILDA İÇERİDE GÜÇLENDİKÇE DIŞARIDA DA GÜÇLENMİŞTİR!..."

Artık iç politikayla dış politikayı birbirinden ayrı görmenin mümkün olmadığını, dünyanın her yerinde iç politikanın dış politikayı belirlediğine, dış politikanın da iç politikayı etkilediğine dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Türkiye'nin uluslararası siyasette artık problem çözen, sorunları çözüm üreten bir seviyeye ulaşması iç politikadaki başarılarımızın eseridir. Ülkemizin artık görüşü, duruşu, katkısı aranan bir konuma gelmesi sizinle beraber attığımız ortak adımların sonucudur. Çok açık ve net söylüyorum, ülkemiz son 17 yılda içeride güçlendikçe dışarıda da güçlenmiş, itibar kazanmıştır. Türk ekonomisi büyüdükçe Türk diplomatlarının etkisi büyümüştür. Türk demokrasisi ilerledikçe dış siyasette Türkiye'nin sözünün ağırlığı da artmıştır. İç siyasetteki her hamlemizin, her başarımızın, altını çizerek söylüyorum, her seçim zaferimizin dışarıda da çok müspet yansımaları olmuştur."

Son 17 yılda bunu pek çok kez yaşadıklarını, şahit olduklarını söyleyen Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'nin IMF'e 23,5 milyar dolar borcu olduğunu hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Davos'a gittik. Davos'ta o zamanki IMF Başkanı Strauss-Kahn'la görüşme yaptık. Kendisine dedim ki 'Başkan, sen IMF'nin başkanısın, ben de Türkiye'nin Başbakanıyım. Siz Türkiye'yi yönetemezsiniz, Türkiye'yi ben yönetirim. Sen alacağını tahsil ediyor musun, ediyorsun. Ama Türkiye'nin iç siyasetine, siyasi durumuna sakın ha karışmaya kalkmayın." dedi.

IMF'e olan borcun Mayıs 2013'te sıfırlandığını anımsatan Erdoğan, o dönem Merkez Bankası'nın 27,5 milyar dolar olan döviz rezervinin Başbakanlığı döneminde 136 milyar dolara çıktığını ifade etti. Erdoğan, döviz rezervinin sonra bir düşüşün ardından da tekrar tırmanmaya başlayarak 100 milyar dolara çıktığını kaydetti.

Savunma sanayinde Türkiye'nin önemli mesafe kat ettiğine vurgu yapan Erdoğan:

"Bize insansız hava aracı vermiyorlardı. Ne zaman gitsek 'kongre müsaade etmedi' diyorlardı. Şimdi Trabzon'un uşaklarından birileri insansız hava aracını yaptı mı? Yaptı. Silahlı insansız hava aracını yaptı mı? Yaptı. Şimdi daha büyüğünü yapıyorlar. Şimdi biz ihraç eder duruma geldik." diye konuştu.

BU MİLLETİN HER ŞEYİ YAPABİLECEK GÜÇTE OLDUĞUNU BELİRTEN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, ŞÖYLE DEVAM ETTİ:

"Biz savunma sanayinde yüzde 25'i yapıyorduk, şimdi yüzde 70'i üretir hale geldik. Şu anda 2,5 milyar dolar savunma sanayinde ihracat yapıyoruz. Bunun dışında ihracatımız toplamda 36 milyar dolardı. Şimdi 170 milyar dolara dayandık. Nereden, nereye. Kişi başına milli gelir 3 bin 500 dolardı, 11 bin dolara kadar çıktık. Bütün bunlarla beraber Türkiye, bölgenin artık sorun çözen ülkesi haline geldi. Hamdolsun tarihi şanlı zaferlerle dolu aziz milletimize asla yakışmayan kötü tablolara son verdik. Türkiye güçlenince daha önce ülkemize ayar verme yarışına girenlerin, nasıl kendilerine çeki düzen verdiklerini bizzat tecrübe ettik. Batı ülkeleri başta olmak üzere diğer devletlerin politikalarını, ekonomisi, demokrasisi, ihracatı güçlü bu yeni Türkiye'ye nasıl adapte ettiklerini bizzat yaşadık. Artık emir alan değil, sözü dinlenen, görüşü aranan bir ülke haline geldik. Bunu da sizlerin duası, desteği sayesinde başardık. Türkiye'yi bu günkü konumuna sizinle beraber taşıdık. Ülkemizi ve şehirlerimizi hak ettiği hizmetlerle yine biz buluşturduk. Bu anlayışla son 17 yılda Trabzon'a 30 katrilyon yatırım yaptık."

Trabzon'a 2 bin 824 yeni derslik kazandırdıklarını bildiren Erdoğan, CHP'nin, İstanbul'un göbeğinde çöpleri bile doğru düzgün toplayamazken, kendilerinin ülkenin geleceğini hazırladıklarını söyledi.

Kendisinin İstanbul'u CHP belediyesinden aldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Şimdi bir Trabzonlu arkadaşımız oradan aday olmuş, Trabzon'u istismar etmek istiyor. Sen Trabzon'u istismar edemezsin. Benim Trabzonlu hemşehrilerim sana prim vermez çünkü CHP; çöp, çukur, çamur demektir." dedi.

ERDOĞAN, ŞÖYLE DEVAM ETTİ:

"İşte İzmir... İzmir körfezi kokudan geçilmiyor, pislik. İstanbul'un da Haliç'i maalesef kokudan geçilmiyordu ve Ümraniye'de oturan Trabzonlu hemşehrilerim bilir, orada vahşi çöp depolama yapılıyordu. Yine CHP'li belediye vardı, patladı, 39 vatandaşım orada öldü. Büyükşehirde Sivaslı vardı, orada da Trabzonlu vardı. Biz geldik, bir senede çöp dağlarını yok ettik. Susuzdu İstanbul, suya kavuşturduk. 180 kilometreden Melen'i getirdik. 140 kilometreden Istranca dağlarını delerek su getirdik. Hava kirliliği vardı. Ben görevi aldığımda 50 bin aileye doğal gaz gidiyordu, cezaevine girerken biz 1 milyon 250 bin eve doğal gazı getirdik. İşte farkımız bu. Onlar Şişli gibi bir ilçeyi bile şu anda yönetemiyorlar."

CHP'li belediyelerin, kendilerinin 1994'te son verdikleri utanç görüntülerini tekrar millete yaşattığını vurgulayan Erdoğan:

"Biz 21. yüzyılın Türkiye'sinin temellerini atıyoruz. Öğrencilerimizin robotik kodlama, nano teknoloji, siber güvenlik, mobil uygulama, yapay zekâ gibi alanlarda eğitim alması ve projeler geliştirmesi için 81 ilde 100 'dene yap' teknoloji atölyesi kuruyoruz. Bu sene Trabzon'da atölyemizi açacağız." dedi.

Kente ikinci üniversiteyi kazandırdıklarını belirten Erdoğan, bu yıl içinde Beşikdüzü'nde 500 kapasiteli, bir kaç yıl içinde de merkezde ve Arsin'de toplamda 2 bin 300 kişilik YURT BİNALARI açacaklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehre 41 bin kapasiteli Şenol Güneş Stadyumunu kazandırdıklarını ifade ederek:

"Bu arada Şenol Güneş kardeşimizin Milli Takım teknik direktörlüğü hayırlı olsun." dedi.

Eski Hüseyin Avni Aker Stadyumunu millet bahçesine dönüştüreceklerini belirten Erdoğan, oraya ayrıca bir de millet kıraathanesi yapacaklarını söyledi.

Çaykara Gençlik Merkezi, Of Spor Kompleksi, Sürmene yarı olimpik yüzme havuzlarının devam ettiğini açıklayan Erdoğan:

"CHP, bölücü örgütün uzantılarını, listelerinden belediyelere sızdırmanın kaygısını güderken biz şehirlerimizi daha da güzelleştiriyoruz. Trabzon'a merkezde, Akçaabat'ta ve Vakfıkebir'de üç tane millet bahçesi yapıyoruz." dedi.

BU TESİSLERİ EN KISA SÜREDE ŞEHRE KAZANDIRACAKLARINI BELİRTEN ERDOĞAN, ŞUNLARI SÖYLEDİ:

"CHP, sosyal devletin sadece lafını, sadece edebiyatını yaparken biz onu 17 yıldır milletimize bizzat yaşatıyoruz. Bunlar bu millete neler çektirdi. Yağı nüfus kâğıdına mührü basar öyle verirlerdi. Yağ kuyrukları, benzin kuyrukları hep bunlar CHP'nin ceddinden kalma. Şimdi geçen gün bana laf atıyor 'kuyruk' diyor. Bay Kemal, siz kuyrukçusunuz. Siz yokluk kuyruğu icat ettiniz bu ülkede. Hastanelerde senin genel müdürlüğünde ne kuyruklar yaşandı. Neydi o ilaç kuyrukları. Ölenleri bile bunlar rehine alıyorlardı. Bunlar senin zamanında Bay Kemal. Bizimki ise varlık kuyruğu."

"TRABZON'DA ŞEHİR HASTANESİ YAPACAĞIZ"

Trabzon'a da şehir hastanesi yapacaklarını ifade eden Erdoğan:

"Bütün dünya inşallah bunlara hayran olacak. Zaten yurt dışından da hastalar geliyor, buralarda tedavi oluyor." diye konuştu.

Vatandaşlardan kendilerini garip hissetmemelerini isteyen Erdoğan, şimdiye kadar Trabzon'daki ihtiyaç sahipleriyle, şehit yakınları, yaşlılar ve engellilere toplam 1,5 katrilyonluk destek sağladıklarını açıkladı.

Erdoğan, bu konuda çok önemli bir adım daha attıklarını belirterek, sosyal yardımlardan faydalanan hak sahiplerine elektrik faturalarıyla ilgili bir imkân daha getirdiklerini hatırlattı.

Son 17 yılda sağlık alanında tüm dünyaya örnek olan pek çok reformu hayata geçirdiklerini aktaran Erdoğan, hastaneleri en modern cihazlarla donattıklarını, hastane sayısını artırırken kalitelerini de yükselttiklerini söyledi.

Kişi başına düşen doktor, hemşire, sağlık personeli sayısını daha önce hiç olmadığı kadar artırdıklarını dile getiren Erdoğan, 900 yataklı Trabzon Şehir Hastanesinin ihale süreci ile 100 yataklı Of Devlet Hastanesinin de yapımının devam ettiğini bildirdi.

Erdoğan, Trabzon'a 8 bin 37 konut projesini hayata geçirdiklerini ve imar barışıyla 147 bin 988 vatandaşın da sorununu çözdüklerini aktararak, Trabzon'daki 87 tarihi eseri de restore ettiklerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırma alanında yapılan yol ve tünel çalışmalarına da değinerek, Avrupa'nın en uzun tüneli olacak Zigana tünelindeki kazı çalışmalarında da yüzde 55 gerçekleşme oranına ulaştıklarını belirtti.


"TRABZON'U RAYLI SİSTEMLE TANIŞTIRIYORUZ"

Ulaşımda Trabzon'a çağ atlattıklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Önümüzdeki dönemde inşallah Trabzon'u raylı sistemle tanıştırıyoruz. Akçaabat, Akyazı, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Havalimanı, Yomra, Arsin Organize Sanayi güzergâhında raylı sistem hatları yapacağız. Trabzon-Erzincan arasında hızlı tren projemizi hayata geçirerek, Trabzon'u da hızlı tren ağına ekleyeceğiz. Hızlı tren hattının etüt çalışmaları devam ediyor. Bu yıl içinde inşallah Trabzon'a bir bölge adliye mahkemesi kazandırıyoruz. Yani istinaf mahkemesi."

Sürmene, Of, Vakfıkebir ve Arsin'e yeni balıkçı barınakları, Trabzon'a yat limanı yaptıklarını aktaran Erdoğan:

"İnşa ettiğimiz Atasu barajıyla Trabzon'un 2045 yılına kadar içme suyu hazır. Özellikle Trabzon şehir merkezi ve Yomra ilçe merkeziyle güzergâh üzerindeki yerleşim yerlerinin içme suyu ihtiyacını karşılamak için 92 kilometre uzunluğunda isale hattı ve arıtma tesisi inşa ettik." dedi.

Trabzon'a yaptıkları barajlar ve diğer hizmetler hakkında da bilgi veren Erdoğan, Trabzon'a toplam 1,7 milyar liralık tarımsal destek verdiklerini, Trabzonlu girişimcilere 3,7 milyar liralık yatırım teşviki sağladıklarını, 10 bin 300 kişilik ek istihdam oluşturduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 54 bin iş yerine toplam 1,2 milyarlık SGK prim teşviki sağladıklarını dile getirerek, bu yıl Arsin ve Beşikdüzü Organize Sanayi Bölgelerinin elektrik sorunu çözeceklerini, Vakfıkebir'e, Yomra'ya ve Beşikdüzü'ne doğal gaz getireceklerini bildirdi.

31 Mart'tan sonra daha güçlü ve kararlı şeklide yatırım hamlelerine devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan:

"Cumhurbaşkanlığında şahsımla büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarımız ele ele vereceğiz, şehrimizi imar ve ihya etmeyi sürdüreceğiz. Bunun için sizlerden 5 yıl için icazet istiyoruz!..." diye konuştu.

02.03.2019