29 Ağu 2011

RAMAZAN'A VEDA HÜZNÜ


Yüce Allah’ın (CC), rahmetini kullarına bol bol bahşettiği Ramazan-ı Şerif Ayı bugün sona eriyor.


Haber Merkezi / TİMETURK

Yüce Allah’ın (CC), rahmetini kullarına bol bol bahşettiği Ramazan-ı Şerif Ayı bugün bizlere veda ediyor. Yarın (Salı günü) bayramı idrak edecek olan gönüllerde, kutlu aydan ayrılmanın hüznü yaşanıyor.

Bu mübarek ay bütün güzelliğiyle bizleri sarmaladı. Nefsimizde, evimizde, camilerimizde, her yerde bunları hissettik. Sofralarımız bereketlendi. Okuduğumuz Kur’an hatimleri evlerimizi harabe olmaktan kurtardı. Hanelerimiz nurla doldu. Ruhlarımız günahların kir ve paslarından arınarak güzelleşti. Manevi duygularımız ziyadeleşti.

Hazreti Peygamber efendimizin buyurduğu gibi Ramazan ayı rahmet ve mağfiret ayıdır. Kul olarak bizlerin yıl içinde dünyevi hırs ve meşguliyetlerle işlemiş olduğumuz günahlardan kurtulacağımız bir aydır. Peygamber Efendimiz (S.A.V):”Ramazan-ı Şerif; evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu günahlardan kurtuluş ayıdır” buyuruyor.

 
RAMAZAN-I ŞERİFİN VEDASI

Cabir R.A’dan rivayet edilen bir Hadis-i Şerif’te Resullüllah S.A.V. şöyle buyurmuştur: ''Ramazanın son gecesi olduğu zaman ,gökler,yerler ve melekler ümmeti-i Muhammed'in musibeti için ağlar.''

O zaman:''’Ey ALLAH'ın Resulü! O hangi musibettir?’ denilince; Rasullullah S.A.V: ‘Ramazanın gidişidir, zira şüphesiz ki onda dualar kabuldür, sadakalar makbuldür, sevaplar katlanmıştır, azap ise uzaklaştırılmıştır.’'' buyurdu.

İbni Mesud R.A'ın şöyle dediği rivayet olunmuştur.: ''Ey Makbul kişi! Sana mübarek olsun! Senin de musibetini ALLAH-u Teala telafi etsin.''

İşte bu noktada mübarek Ramazan-ı Şerif ayına veda ederken bir yandan Ramazan-ı Şerif ayımızın kabulü içi duaya başlayalım ve bunu senenin yarısına kadar sürdürelim. Kalan yarısında da bir dahaki Ramazan-ı Şerife kavuşma duasına başlayalım.



"Ey ALLAH'IM!

Bizleri oruçlarını ve namazlarını kabul buyurduğun, günahlarını sevaplarıyla değiştirdiğin, rahmetinle cennetlerine girdirdiğin ve yine rahmetinle derecelerini yükselttiğin kimselerden eyle! Âmin!"


BAYRAM YAKLAŞIRKEN

Ramazan ayı, Allah' ile olan bağlarımızın en yüksek düzeye çıktığı bir aydır. Kutlu Kitap Kur'an-ı Kerim bu ayda yeryüzünü onurlandırmış, oruç bu aya mahsus bir ibadet olarak farz kılınmıştır. Günde beş vakit namazla birlikte, Ramazan'a mahsus bir namaz olan teravih namazıyla bu ay görkemli bir bileşke oluşturmuştur. Oruç ve namaz eylemlerini kuşanan insan, metafizik bir ürpertinin alanına dâhil olarak sevaplara gark olmuş; günahlardan soyutlanıp saflaşıp, durulaşmıştır. Ramazan ayı, ürpertilerle, muştularla dolu bereketli bir ibadet mevsimi olmuştur. Bu aydaki ecir ve mükâfatla müminlerin sevap hanesi daha bir çoğalmış ve bereketlenmiştir:

"Sendedir çünkü gufran, sendedir çünkü rahmet
 Seninle şeref bulmuş Efendimiz Muhammed
 Dağılır sen gelince ruhlardaki keder gam,
 Yaparız teşrifinle bütün müminler bayram"

Oruç bir ay süren uzun soluklu bir sevap koşusu olmuştur. Bu koşu şimdilerde bitmek üzeredir.

Fakat oruç bu ayda rahmet ışıltısı olarak yeryüzünü aydınlatıp, ruhları berraklaştırıp, coşturdu. Bütün görkemiyle insanın bedenini, nefsini, ruhunu manevi bir hazla sarıp sarmaladı. Rahmet esintisi olarak insana öz yurdu olan cennetin varlığını daha bir hatırlatıp, pekiştirdi.

"Minareler camiler yüzerken nur içinde
 Okunur Kelâmullah huşu huzur içinde

 Ezan-ı Muhammedî yükselirken arşa dek
 Kapanırlar secdeye "Allah" deyip nüh felek"


Orucun ruhu ve bedeni yeniden inşa etmeye başlamasıyla önümüzde düşünsel açıdan erdemli yollar açıldı. Oruçla nefsimize ağır ve zor gelse de, bu zorluk derecesinde görkemi de, bereketi de büyük oldu.

Ramazan ibadetlerinin kendine özgü muştusuyla bütün bedenleri, mümin yürekleri muştulayıp, esintiler sundu.

"Değildir oruçla artık sinemiz dertli püryân
  Güle güle ey muazzez, ey mübarek Ramazan*"

İnsana insanlığını, faniliğini, rızkın kadrü kıymetini hatırlattı. Nefisleri dizginleyip, köreltti; şefkat ve merhamet duygularını coşturdu; rahmet duygularını törpüleyip harekete geçirdi; yardımseverlik, cömertlik ve infak duygularına davetiye çıkardı.

Ve şimdi bayrama kavuşmak üzereyiz...
Bayramlar ise, müminlerin sevinç, mutluluk ve birlik günleridir...

Bayramlar meleklerin semalardan yeryüzüne, yeryüzünden semalara iştiyak içinde koşuştuğu mesut günlerdir. Bayramlar bir olan Allah'ta var olmanın engin görkeminin hissedildiği günlerdir. Bayramlar kulluğun idrakinin yanı sıra nimet bilincinin arş-ı âlâ da yer bulduğu günlerdir... Bu nedenle bayramlar hakikat bilincine erip, imanın hazzını yaşayan hakikat erlerince sırların sırrına erişilmesi gereken kutlu anlardır. Kalplerin coşkun bir meşale gibi parıldayıp pür nur içinde kirlerden arındığı anlardır. Bayramlar; küslük duvarlarının yıkıldığı, kardeşlik duygularının Allah'ın emrettiği ölçüler çerçevesinde kıyama durduğu muştulu zamanlardır. Kardeşlik bilincinin getirdiği ve gerektirdiği yardımlaşmanın harekete geçtiği anlamlı vakitlerdir.


Emine Balı Oğuz'un kaleminden RAMAZAN AYINA VEDA Şiiri;

"RAMAZAN AYINA VEDA"

Hüzün çöktü gönlüme Ramazan veda eder.
Değerlendiren kulda ne gam kalır ne keder.
Önümüzdeki yıl da kavuşmamız mukadder.
Rüzgâr misali geçti yürekte yer ederek.
Huzura gark eyledi, ruhu şenlendirerek.

Paslı sine arındı sarı mukozasından.
Terahvihle birlikte çeviklik azasından.
Sadakayı fıtırlar Allah’ın rızasından.
Rüzgâr misali geçti yürekte yer ederek.
Huzura gark eyledi, ruhu şenlendirerek.

Hatimlerle dillerin üzeri hep güllendi.
Şeytanlar hep bağlandı, kötülük mühürlendi.
Bekaya göçüp giden yürekler de dinlendi.
Rüzgâr misali geçti yürekte yer ederek.
Huzura gark eyledi, ruhu şenlendirerek.

Nefis sabırla yundu, ateşlere yakıldı.
Gönül gözü açılıp hep bekaya bakıldı.
Ruhlara pir-u pak nur kandiller takıldı.
Rüzgâr misali geçti yürekte yer ederek.
Huzura gark eyledi, ruhu şenlendirerek.

Elveda diyemem ki ben sana çok alıştım.
Nefsi terbiye için hiç durmadım çalıştım.
Ayrılmanın zorluğu belliydi anlamıştım.
Rüzgâr misali geçti yürekte yer ederek.
Huzura gark eyledi, ruhu şenlendirerek.

Kavuştur cümlemizi daim Ramazanlara.
Yer verme gönlümüzde dünyevi hazanlara.
Fırsat verme Yarabbi kuyumuz kazanlara.
Rüzgâr misali geçti yürekte yer ederek.
Huzura gark eyledi, ruhu şenlendirerek.

Timetürk - 29 Ağustos 2011 Pazartesi - 02:32

Hiç yorum yok: